Gel dadaş sohbet edelim
Gel dadaş seninle sohbet eyliyek
Ben söylim, sen dinle, yanlışsa düzelt
Eğri otursan da doğru bir söz et
He dadaş, he gardaş, de hele bene,
Sen bu İstanbul'a ne diye geldin

Çengelköy, Bebek'te yalın mi vardi
Taksim, Osmanbey'de hanın mi vardi
Yohsa dadaş, Allah ahlın mi aldi
He dadaş, he gardaş, de hele bene,
Sen bu İstanbul'a ne diye geldin

Boğaz sırtlarında arazin mi var
Hileli dartacah terazin mi var
Çoluh çoçuğuna garazın mi var
He dadaş, he gardaş, de hele bene,
Sen bu İstanbul'a ne diye geldin

Denize açılıp yatta mi yatdın
Sen bu İstanbul'un ne zevkin tattın
Ey gafil dadaşım, battıhca battın
He dadaş, he gardaş, de hele bene,
Sen bu İstanbul'a ne diye geldin
Kotran demirlemiş seni mi beyhler
Heç sene düşer mi yağma börekler
Bu goşuş, hay hengam, bu beyhlemeler
Çarşi, bazar, vitrinler, derden dert eyhler
He dadaş, he gardaş, de hele bene,
Sen bu İstanbul'a ne diye geldin

Zifir garanlıhda işen gidersen
Trenler bir mahşer, vapur cendere
Otobüsü, minibüsü gör hele
Bostanci neresi, Topgapi nere
Ey dadaş, ey gardaş de peki hele
Sen bu İstanbul'a ne diye geldin

İlice'de* çadır gurmuş, yatirdin
Semavarın fokur fokur gaynardi
Bar dutardın, her bir zerren oynardi
Şanın itibarın, paran da vardi
Ey dadaş, ey gardaş de peki hele
Sen bu İstanbul'a ne diye geldin

(*Ilıca, Erzurum'un ilçelerinden birisidir)
Şadi Tanşu


Şiir Sayfası