Yüzyılların ardından kopup gelen bir vakar Kahramanlık, yiğitlik, erlik destanıdır bar Bu oyunda gör bizi, geçme sakınıraktan Gözün varsa seçersin, bar'da karayı ak'tan Bir savaş seyri vardır, dadaşın her bar'ında Görünce kanın kaynar, o an damarlarında Doyum olmaz bir görsen, Köroğlu'nun barı'nı Güvenirsin görünce, düşünmezsin yarını Dumlu'dan taa Basra'ya çağlayan selimiz var Bahtımız kara değil, bugün Karasu kadar Bingöl yaratmadı mı, kan çağlayan Aras'ı Hazar çalkalanırken, kanar Türk'ün yarası Aman Aras, han Aras, Bingöl'den kalkan Aras Al başımdan sevdanı, Hazar'da çalkan Aras Dadaş çelik bir yaydır, onu germeye gelmez Çağlayan bir sel olur, dağlara da baş eğmez Yayla bulutu gibi, yükselir yavaş yavaş Sonra birden sel olur, köpürür coşar dadaş Doğu'nun sınır taşı, Erzurum'un dadaşı Efesi var İzmir'in, eğilmez Türk'ün başı |
Barbaşı sallarken gönülden mendilini Gözüne al dadaşım, gönülden sevdiğini Dinle, davul ne diyor dan dan dan Ben bu sese vurgunam can can can Canlar yurdundur elbet, her can vatana kurban Atalar yurt sevmeyi davuldan öğrendiler Bu ilk bar'ın adına sarhoş barı dediler Dadaşlar ağır ağır bir halka çevirdiler Yurda kurban yiğitler, bu halkaya girdiler Gönülden tutuşanlar, hepsi de sarhoştular Seven sarhoştur elbet, içse de içmese de ses yok, donmuş dudaklar, gözler halkalanıyor Ufuklar bayraklaşmış, cihan dalgalanıyor Dan dan dan Kanlar kaynaştıran bir ses çıktı zurnadan Dağlar gibi dadaşlar, kımıldandı durmadan Tanrım, bu ne duruştur, gözler şimşekleşiyor Kırat kişniyor, neden toprakları eşiyor Silkin Palandöken, dök başından kar'ını Dadaş oynarken, senin gösterir vakarını Vur davulcu, candan coşsun dadaşım Çal zurnacı, oynasın dadaş, dönüyor başım |