Ve Erzurumspor ligde kalışının müjdesini Antalya'da verdi. Haftalardır söyledik, bu takım ligden düşmez diye. Biz bunu söyledikçe şehrin büyük bölümü üstümüze güldü. Hatta bazıları daha da ileri giderek, "Yönetimden kaç para aldınız da böyle konuşuyorsunuz" diye tepki gösterdiler. Hani derler ya, 'Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar" diye. İşte tam aynısını yaşadık. Takıma inanmanın, ligden düşmeyeceğiz demenin suç olarak kabul edildiğini öğrendik Erzurum'da.
Aslında kimsenin Erzurumspor'u düşündüğü yoktu. Kimisi Başkan Cemal Polat'ın başkan olmasını çekemiyor, kimisi de kadro dışı bırakılan Altaycan ile olan samimiyetinden dolayı takımın kötü sonuç almasını istiyordu. Emin olun Erzurumspor'u eleştirenlerin tamamına yakını bu ve benzeri sebeplerden dolayı takımın aleyhinde konuşuyordu. Düşmeyeceğiz dedikçe bizi eleştiren yalnızca taraftar değildi elbet. Yerel gazetelerimizden birinde Yazı İşleri Müdürlüğü yapan bir arkadaşımız da bizi gerçekçi olmaya davet edip durdu. Yazdıklarında kendi ile çelişkiye düşen bu zavallı arkadaşımı şimdi ben gerçekçi düşünmeye davet ediyorum. Erzurumspor'un şehre olan katkısından haberi dahi olmayan bu zatın futbol konusunda yorum yapması için daha çok fırın ekmek yemesini tavsiye ediyorum. Yoksa kısa yoldan şöhret olmak için denediğin bu yolda yerin dibine girersin, haberin olsun.
Her neyse böyle küçük insanları konuşarak kafanızı fazla karıştırmak istemiyorum.
Erzurumspor, Antalya'da aldığı galibiyet ile ligde kalışını büyük ölçüde garantiledi. Maça giden Gürkan Ata ve Selçuk Avar ağabeylerimden öğrendiğim kadarıyla muhteşem bir futbol oynamışız. Bu muhteşem galibiyette emeği geçen herkesi kutluyorum.
Teknik Direktör Ruslan Abdullayev, kutlanması gereken kişilerin başında geliyor sanırım. Sadi Tekelioğlu'nun bıraktığı enkazı toparlaması elbette kolay olmadı. Hele onun döneminde kahramanlaşan Altaycan ve Abdulkadir'i kadro dışı bırakması, futbolundan çok şehirdeki kulis faaliyetleri ile adından bahsettiren Ali Rıza'nın alternatiflerini bulması Abdullayev'in en büyük artıları oldu. Bu üç oyuncunun yerine Ergin, Selçuk, Eyüp gibi oyuncuları monte eden, Ali Yılmaz ve Soner'i yeniden eski kimliklerine kavuşturan Abdullayev'e binlerce teşekkür. Aldığın para helal olsun sana Abdullayev.
Sezon başından bu yana en çok eleştirilen isim olan Menajer Süleyman Hurma. Sadi Tekelioğlu ve Altaycan'ın tüm Erzurum'a yaydığı iddiaların aksine Erzurumspor için neler yaptığını çok iyi bilenlerin arasındayım. Eleştirilere kulak tıkayarak doğrusunu yaptın. Sana da helal olsun Süleyman Hurma...
Altaycan ve Abdulkadir'in kadro dışı bırakılmasının ardından yapılan saldırılardan en az etkilenerek Erzurumspor'un başarısı için çırpınan futbolcular, sizlere de helal olsun. Sizlere güvendiğimiz için bizleri utandırdınız. Hepinize sonsuz teşekkürler.
Başkan Cemal Polat. Hep eleştirildi, yerden yere vuruldu. Erzurumspor'un parasını yediği iddia edildi ama o terbiyesinden asla taviz vermedi. İddia sahiplerinin seviyesine düşmedi. Doğru bildiği yolda emin adımlarla ilerledi ve mutlu sonda büyük pay sahibi oldu. Sana da helal olsun BÜYÜK BAŞKAN.
Ve yöneticiler. Kadir Balaman, Ahmet Cinik, Şükrü Kocaman, Hasan Fehmi Altıntaş, Ergin Ünal ve diğerleri. Sizlere de helal olsun. Belki de en büyük eleştirileri sizler aldınız. İçinizde görevini layıkıyla yerine getirmeyenler oldu. Ama sizler işinizi çok iyi yaptınız.
Belki bu yazıdan sonra kimileri tarafından adımız belki 'Yalaka'ya çıkacaktır. Bu hiç mi hiç umurumda değil. Çünkü o kesimin lafları ile hareket etmiş olsaydık bugün belki de Erzurumspor'un ligden düşüşüne göz yaşı döküyor olacaktık. Onun için sizleri ciddiye almıyorum. Sizler Erzurumspor'un kötülüğünü isteyen birer Yarasa'sınız. Son olarak Bursaspor maçının önemine değinmek istiyorum. Antalyaspor maçında alınan galibiyetin daha çok önem kazanması için Bursaspor maçının mutlak suretle kazanılması gerekiyor. Bu zorlu maçı taraftarının da desteğiyle Erzurumsporlu futbolcuların kazanacağına inanıyorum.
Yeni zaferlerde buluşmak üzere...
(*)Orkun Çizmeli, Zirve Gazetesi Genel Yayın yönetmeni
