Belediyelerin bir yılı...

Mehmet ŞENER*

.
MHP'li belediye başkanlarının görevde bir yıllarını doldurmalarına şunun şurasında bir–iki hafta kaldı. Geride kalan bu bir yıl, özellikle başkanlar açısından etüd etme ve ileriye yönelik hazırlık dönemi olarak değerlendirilebilir. Nitekim vatandaş da meseleye böyle bakıyor... Nasıl ki, FP'li yönetime bir yıllık opsiyon açılmıştı ise aynı vade MHP'li başkanlara da tanındı. Ancak artık bu vadenin sonunda kamuoyu hem belediyeleri mercek altına alacak hem de haklı olarak meydanlarda taahhüt edilenlerin yerine getirilmesini bekleyecek.
Doğrusu başkanlar bu beklenti karşısında ne düşünüyorlar bilmiyoruz. Ancak hoşgörü limitinin artık dolmuş olduğunu kabul edip, kendilerini buna göre hazırlıyor olmaları lazım. Şimdiye kadar onlarca defa yazdık çizdik. Anadolu'daki belediyelerin mevcut sistem karşısında iflah olmaları mümkün değildir. Gelir–gider dengesi neredeyse yarım asırdan buyana hiçbir zaman kurulamadı. Büyük miktarda Hazine paylarıyla ayakta duran bu belediyeler, bir de ölçüsüz hareket edince büsbütün açık veriyorlar. Mesela Erzurum belediyelerine sık sık ilave ödenekler ve paylar verilmezse mevcut imkanlarıyla bırakınız hizmet yapmayı, maaş ödemeleri bile mümkün değildir. Böyle gelmiş, böyle giden bu çarpık sistemin düzeleceği, en azından yakın gelecek için gözükmüyor.
Yama küçük, delik büyük...
Geçtiğimiz Nisan ayının sonlarında işbaşına gelen MHP'li belediye başkanları, bir süre groki duruma düştüler. Seçim meydanlarında propagandasını yaptıkları belediye ile pratikteki belediye arasında adamakıllı bir fark vardı. Sınırlı geliri karşısında bir kaç misli gidere sahip bu belediyelerin nasıl düzeleceği ve gelir–gider dengesinin hangi ölçülerle kurulacağı epeyce dert oldu. Neyseki, paniğe kapılmadan serinkanlı hareket ederek, iki yakayı biraraya getirmeye çalıştılar. Geçen süre, hem başkanlar hem de belediye çalışanları açısından aynı zamanda bir rehabilitasyon dönemi oldu.
Gerçekten ağır bir borç yüküyle devraldıkları belediyeleri, daha da batırmak yerine ayağa kaldırmayı başarıp, yürümeye hazır duruma getirdiler. Kim ne derse desin bu yadsınamayacak bir başarıdır. İster alt belediyeler, ister Büyükşehir olsun bir süreden beri işçi alacakları ödeme noktasında ciddi bir disipline sahip oldular ve kucaklarında buldukları sorunları yumak yumak edip büyütmek yerine yavaş da olsa çözmeye çalıştılar.
Belediyeler önümüzdeki dört yılda neler yapabilirler sorusuna cevap ararken, öncelikle geride kalan bir yılı iyi analiz etmek gerekir. Kuşkusuz ki, eleştiriyi hakeden bir çok icraatları oldu. Lakin kıt imkanlara rağmen başardıkları da mevcut. Bu noktadan meseleye bakınca önümüzdeki dört yıl için karamsar olmaya gerek yok. Zira, başkanlar şu ana kadar iyi bir sınav verdiler... Erzurum'un artık kangrene dönüşen onlarca sorunu var. Bunların bir kısmı doğrudan merkezi hükümeti ilgilendirirken, bazıları da tamamen belediye ile alakalı... Elbette ki, Erzurum gibi devasa problemlere sahip bir kentin ayağa kalkmasını yalnızca belediyelere dayandırmak insafsızlık olur. Fakat başta altyapı ve çevre düzenlemesi olmak üzere kimi hizmetler için hepimizin belediyelerden beklenti içerisinde olma hakkımız var... FP'li belediye başkanlarının en büyük açmazları kendi aralarındaki uyumsuzluktu. Özellikle son iki yıl içerisinde büsbütün ayyuka çıkan bu uyumsuzluğun ağır faturasını ise şehir halkı ödedi. Oysa Erzurumlu, iki dönemdir yerel yöneticilerini seçerken bir ölçüye hasseten dikkat ediyor...
Belediye başkanları aynı partiden olsunlar ki, aralarında niza ve tartışma yaşanmasın. Halkın önem verdiği bu ölçü, ne yazık ki bir önceki başkanlar tarafından kaale alınmadı. Eğer şimdiki başkanlar da aynı tutum içine girerlerse, yani lüzumsuz meseleler yüzünden hizmet etmeyi bir kenara bırakıp, birbirlerine gol atmaya çalışırlarsa, gene fatura maalesef bize kesilmiş olacak. Umuyoruz ki, geçmişte yaşananlar dikkate alınır ve benzeri hatalar tekrarlanmaz. Uyum içinde hareket ederek belediyelerin imkanlarını bir araya toplamak suretiyle çok büyük işlerin başarılacağı aşikardır. Bütün mesele sen ben kavgasına tutuşmadan Erzurum için elbirliği ve güç birliği yapmaktır. Şu ana kadar olumlu bir sınav veren MHP'li belediye başkanlarının önümüzdeki dört yıl içerisinde de bu gidişatlarını sürdürmeleri halinde, halktan geçer not almamaları için hiç bir sebep yoktur. Erzurumlu iyiyi ve kötüyü tefrik edecek basirete sahiptir.
Palandöken'in bu haftaki manşeti belediyeler açısından birinci derecede önemli bir konu olmalıdır. Şehir çöplüğü, artık yerleşim birimleriyle içiçe bir yapıya kavuşmuştur. Nasıl bir tehlike arzettiğini burada tek tek sıralamaya lüzum yok. Aklıselim herkes Erzurum'u ciddi bir tehlikenin yoklamaya başladığını biliyor.
Almanlar çöpümüzü arıtmaya layık görmediler. Oturup ağlayacak halimiz yok. Lakin yapacağımız iş bellidir. Belediyeler hemen harekete geçerek mevcut çöplüğü ıslah edip, Erzurum'a kentten hayli dışarıda yeni bir çöp sahası ihdas etmelidirler.
Hem de hemen...
(*)Mehmet Şener, Palandöken Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni
Ulaşabileceğiniz telefon numarası: 0442 234 33 80


Birinci Sayfa