Antalya'nın taşı toprağı altın

Durali GÖKKAYA

ERZURUMSPOR'un maçları dışarda olduğu zaman seyretme imkanımız olmadığı için maçla ilgili yorum yapma şansımız olmuyor. Radyodan bölüm-bölüm dinlemeylede olmuyor. Takım deplasmanda sen içerde olduğun haftalarda eğer iyi bir sonuç alınmışsa onun tadı hazzı başka oluyor. İstemediğimiz bir skor çıkıyorsa, şehrin havası bir anda değişiyor. Umutla maçın sonucunu bekleyen taraftarlar, istemediği neticeyi duyunca süratlar asılıyor, moraller bozuluyor, kimse konuşmak istemiyor ve herke biran evvel evinin yolunu tutuyor.
Yalnız bugün başka bir gün. Koca bir sezon boyunca deplasmandan aldığımız sadece bir galibiyet var. Deplasman dediğimiz zaman korkudan ödümüz patlıyor. Deplasman isminden ürker olmuştuk, titrer olmuştuk. Dışarda yetim olmuştuk. Bazı dış saha maçlarında iyi de top oynuyorduk. Fakat iş puana geldiğinde ona bir türlü ulaşamıyorduk.
Ve şeytanın bacağını öyle bir zamanda kırdıkki, bundan sonraki dış saha maçlarımızda da kırmaya devam edeceğimizin işaretini aldık. Ve bu şehrin, halkın nasıl sevindiğini, nasıl mutlu olduğunu kelimelerle cümlelerle tarif etmek imkansız.
Maçı Doğu Anadolu Gazeteciler Cemiyeti'nde dinliyoruz. Beraberlik golünde kıyamet kopuyor. Caddede tek tük korne sesleri. Aman Allah'ım ikinci golümüz atıldığında salonda bulunan herkes birbirini tebrik ediyor. Bizimle beraber başka şehirlerden olan öğrencilerin sevinci görülmeye dedığında dığında salonda bulunan herkes birbirini tebrik ediyor. Bizimle beraber başka şehirlerden olan öğrencilerin sevinci görülmeye değerdi.
Erzurumspor camiasına bu mutlu gününde sevgi ve saygılar sunuyorum.


Birinci Sayfa